Gündeme dair ;

SOSYAL BİR HASTALIK ANKSİYETE (KORKU VE KAOS)

   Yazımıza başlamadan önce görünen bu istikrarlı ilerleyişimizde yanımızda bulunan siz değerli müşterilerimize ve tedarikçi firmalarımıza teşekkürü bir borç biliriz.

   Son zamanlarda yaşanan Dolar ($) artışının piyasamız ve ekonomimizdeki yansımalarını değerlendirmek istiyorum.

   Siz değerli iş ortaklarımız; toptan bebe giyim ürünleri imalat firmaları ve perakende bebek giyim firmaları ile paylaşmak istediğim küçük anekdotu kaleme almak istiyorum. Uzun zaman önce ticarette ehil olan, yaşı epeyce geçkin yahudi kökenli birinin ticaret ile ilgili paylaştığı bir sözü hala kulaklarımda çınlar ; '' Ticaret yapacak isen Tekstil ile uğraşacaksın. Nedeni ise; İnsanoğlu doğarken tekstil ile doğar, ölür iken tekstil ile ölür ! '' Doğduğumuz zaman bizlere zıbın, battaniye sarılır, ölümde ise bedenimize kefen sarılır. Tekstil her anımızda yanımızdadır. Öyle ise bu mantıkta doğru kulvardayız. Sadece kendi dünyamızda bu başarımızı model alıp moral depolamalıyız.

   Günümüze dönecek olursak Dolar'ın ($) bu tutarsızlığının piyasamıza etkilerini irdeleyelim. Elbette ki bu tutarsızlığın yansıması olarak bebek giyim piyasasına olumsuz etkileri var fakat en büyük problem yazımızın başında belirttiğimiz anksiyete yani iç dünyamızdaki korku ve endişelerimiz. Bunun önüne geçmek de yine kendi elimizde. Hep olumsuz diyalogların içerisinde bulunmamız bizleri demoralize etmekte. Halbuki sorun ve korku biriktirmekle harcadığımız eforu ve zamanı; Bulunduğumuz ortamda nasıl daha iyi bir gelecek kurabiliriz? sorusuna harcarsak ancak o zaman taşlar yerine oturacaktır.

   Bu tür durumlarda yaptığımız en büyük hata işlerimizi durdurmak! Aslında bu durumun kriz ve enflasyon kaynaklı sıkıntılardan daha büyük sorunlara yol açacağını düşünemememiz haliyle piyasa ve müşteri kaybına yol açacaktır. Piyasadan koparak bu yarıştan düşmüş olacağız. Öyle değil mi ? Hayat da, ticaret de bir yarış ve bu yarıştan düştüğümüz an rakiplerimiz cesaretleri ile bu boşluğu dolduracak ve bizden önde olmuş olacaklar.

   Şimdi şu soruyu soruyor olmalıyız! Ne yapmalıyız? En önemlisi; olumsuz düşünce ve  söylemleri bir kenara bırakıp işimize daha sıkı sarılmalı, müşterilerimize zam olgusunu yansıtmadan ürün gamımızı yenileyip daha iyi çalışarak mevcut zammı daha güzel ürünler ve çeşitlerle desteklemeliyiz.

    Birlik ve beraberlik ruhuyla nice zorlukları, engelleri hep beraber kısa sürede aşabilme temennisiyle…

                        Babexi